Ayağımda Prangalar Var
Nazım Hikmet demiş ya,
“Sonra belki birimiz öleceğiz,
diğerimiz hiç bilmeyecek…”
Ben bilmek isterdim oysa,
bir haber düşsün isterdim içime.
Sesin dolansın geceme,
bir rüzgâr adını taşısa bana gizlice.
Mesafeler değil mesele,
ben her yolu yürürüm sana.
Ama içimde bir şey var,
çekiyor beni geri adımlarımdan…
Ayağımda prangalar,
kimse bilmez, kimse duymaz.
Bir adım sana,
bin adım başka dünyama borç var.
Geceleri susmuyorlar,
seni düşündükçe daha çok sıkarlar.
Söyleyemem adını yüksek sesle,
işte prangam aslında bu kadar.
Ben koşmak isterdim ardından,
bir kez duysam adımı içinden.
Ama her heves bir duvara çarpıyor,
gizli bir sitem büyüyor içimde.
Yollar açık, şehirler yakın,
ama sen yine de çok uzaksın bana.
Zincir değil hayat,
zincir sustuğumuz kelimelerde aslında.
Mesafeler değil mesele,
ben yanına varırım da
kalbimden değil,
hayatımdan düşer bir şeyler yolda…
Ayağımda prangalar,
kimse bilmez, kimse duymaz.
Bir adım sana,
bin adım başka dünyama borç var.
Geceleri susmuyorlar,
seni düşündükçe daha çok sıkarlar.
Söyleyemem adını yüksek sesle,
işte prangam aslında bu kadar.
Bu şehir dar geliyor içime,
sen geçiyorsun aklımdan gizlice.
Bir yanım “gel” diyor usulca,
bir yanım “dur” diyor hem kendime hem kadere.
Ayağımda prangalar,
ağır değil ama kopmuyorlar.
Seni sevsem bile
dillendirmeye cesaretim yok, o kadar.
Bir adım sana,
bin yıl yakar içimi bu günahlar.
Seni düşünmek bile yetiyor bazen,
prangalarımı bir anlığına unutturacak kadar.
Yorumlar
Yorum Yap
← Geri Dön